Gün doğumuyla başlayan küçük bir hikaye aslında. Değirmende öğütülen buğday, bir avuç dolusu ekşi maya, bir tutam deniz tuzu, ceviz ve su. Bu sabah ve her sabah gün aydınlanırken, gökyüzü denize, buğday toprağa, un mayaya karıştı. İyice dinlendikten sonra da buzdolabında uzun uzun fermente olmayı bekledi. Yine bir sabah gün doğduktan hemen sonra taş tabanlı fırına girdi ve o nefis koku sokaklara yayıldı. Afiyetle..